İslambilimi.online

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sureler
  4. »
  5. Vakıa Suresi Türkçe Okunuşu, Meali, Arapça

Vakıa Suresi Türkçe Okunuşu, Meali, Arapça

islamiblog12blog islamiblog12blog -
73 0

Vakıa Suresi Okunuşu:

“Bismillahirrahmanirrahim

  1. İzâ vekıatil vâki’ah
  2. Lâ yekâdû belkâ yefkahun
  3. Hâzehi izâbetun lirabbik ve nesîbetun
  4. Feemmâ men ûtiye kitâbehû bi yemînihî
  5. Fe sayel hısâbuhû yessirâh
  6. Ve yankalibu ilâ ehlihî mesrûrâ
  7. Ve emmâ men ûtiye kitâbehû ve raâ sebîleş şemsiyeh
  8. Fe sayel hısâbuhû şeddâh
  9. Ve yudrâ’u fî nârın hamiyeh
  10. İnnehû kâne fî ehlihî mesrûrâ”

Vakıa Suresi Meali:

“Bismillahirrahmanirrahim

  1. Olay gerçekleştiği zaman (kıyametin kopacağı zaman),
  2. Olay insanların neler olduğunu düşünmelerine engel olur.
  3. O, senin Rabbinin büyüklüğünü gösterir ve sonuçta sana neyin kalacağını hatırlatır.
  4. Kitabını sağ elinden alanlar ne mutlu onlara!
  5. Onların hesabı kolay olacaktır.
  6. Ve onlar mutlu bir şekilde ailelerine döneceklerdir.
  7. Kitabını sol elinden alanlar ise,
  8. Onların hesabı zor olacaktır.
  9. Ve cehennemde yakılacaklardır.
  10. Çünkü onlar aileleri arasında mutsuzdular.”

Vakıa Suresi Arapça:

“بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

  1. إِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ
  2. لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَةٌ
  3. خَافِضَةٌ رَّافِعَةٌ
  4. إِذَا رُجَّتِ الْأَرْضُ رَجًّا
  5. وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا
  6. فَكَانَتْ هَبَاءً مُّنبَثًّا
  7. وَكُنتُمْ أَزْوَاجًا ثَلَاثَةً
  8. فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
  9. وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ
  10. وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ
  11. أُولَٰئِكَ الْمُقَرَّبُونَ
  12. فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ
  13. ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ
  14. وَقَلِيلٌ مِّنَ الْآخِرِينَ
  15. عَلَىٰ سُرُرٍ مَّوْضُونَةٍ
  16. مُّتَّكِئِينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِلِينَ
  17. يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُّخَلَّدُونَ
  18. بِأَكْوَابٍ وَأَبَارِيقَ وَكَأْسٍ مِّن مَّعِينٍ
  19. لَّا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنزِفُونَ
  20. وَفَاكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
  21. وَلَحْمِ طَيْرٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ
  22. وَحُورٌ عِينٌ
  23. كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ
  24. جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
  25. لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا
  26. إِلَّا قِيلًا سَلَامًا سَلَامًا
  27. وَأَصْحَابُ الْيَمِينِ مَا أَصْحَابُ الْيَمِينِ
  28. فِي سِدْرٍ مَّخْضُودٍ
  29. وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ
  30. وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ
  31. وَمَاءٍ مَّسْكُوبٍ
  32. وَفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ
  33. لَّا مَقْطُوعَةٍ وَلَّا مَمْنُوعَةٍ
  34. وَفُرُشٍ مَّرْفُوعَةٍ
  35. إِنَّا أَنشَأْنَاهُنَّ إِنشَاءً
  36. فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارًا
  37. عُرُبًا أَتْرَابًا
  38. لِّأَصْحَابِ الْيَمِينِ
  39. ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ
  40. وَثُلَّةٌ مِّنَ الْآخِرِينَ”

İlgili Yazılar

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *